Milli Edebiyat Dönemi Genel Özellikleri
Milli Edebiyat Dönemi
- 1991 yılında Ömer Seyfettin ve arkadaşlarının Selanik’te çıkardıkları Genç Kalemler dergisiyle başlayan bir harekettir. Bu dergi Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntem önderliğinde çıkarılmıştır.
- Milli edebiyat hareketi Cumhuriyet’in 1923 yılında ilanına kadar devam etmiş ve daha sonra Cumhuriyet Dönemi edebiyatımızın başlamasıyla etkisini yitirmiştir.
- Halkın konuştuğu dil, edebiyat dili olarak seçilmiştir.
- Aruz ölçüsü yerini bu dönemde heceye bırakmıştır.
- Halka doğru bir yönelişin görüldüğü Milli edebiyat döneminde, halk şiiri biçimlerinden yararlanılmış ve milli kaynaklara dönüş yapılmıştır.
- Milli edebiyatta konular yerli hayattan ve Türk tarihinden alınmıştır ve İstanbul merkezli olan edebiyat anlayışlarının eserlerde Anadolu’ya açılım gözlenmiştir.
- Milli edebiyat özellikle “dil” alanında devrimin yaşadığı harekettir. Bu dönemin dil görüşleri 1911 yılında Selanik’te çıkan Genç Kalemler dergisinde Ömer Seyfettin’in kaleme aldığı “Yeni Lisan” makalesinde dile getirilmiştir.
- Eserlerde sade, anlaşılır, halkın konuştuğu yalın bir dil kullanılmıştır.
- Dönemin en önemli topluluğu Beş Hececilerdir.
- Roman ve Anadolu’ya açılma düşüncesiyle harekete geçirilmiş ve bir memleket edebiyatı çığırı açılmıştır.
- Öykü ve roman tekniği son derece gelişmiştir.
- Gözlemin ön planda olduğu bu dönemde realizm çok etkili olmuştur. Bunun yanında şiir türünde romantik bir duyuşla birçok eser kaleme alınmıştır.
- Bu dönemde yaşanan savaşlar, edebiyatçıları da etkilemiş ve birçok eserin konusu Milli Mücadele ile ilgili unsurlar olmuştur.
- Yeni Lisan makalesi Milli edebiyatın beyanname niteliğindeki yazısıdır. Ömer Seyfettin yazmış ama tüm topluluğa mal edilmesi için imzasız olarak yayınlamıştır. Makalenin sonuna sadece bir soru işareti koyulmuştur.
- Edebiyat Türkçülük düşüncesine dayanan ve geniş bir fikir altyapısı olan güçlü bir harekettir.
- Osmanlıcılık, İslamcılık ve Batıcılık hareketlerinden umduğunu bulamayan Osmanlı aydınlarının gelişmeyi getirmesi için savundukları Türkçülük düşüncesi merkezinde eserler verilmiştir.
- Milli edebiyatın oluşmasını sağlayan ilk unsurlar Mehmet Emin Yurdakul başta olmak üzere şairlerin yazdıkları Türkçe şiirlerdir. Bu şiirlerin en unlusu Mehmet Emin Yurdakul’un yazdığı “Ben bir Türküm…” ile başlayan “Cenge Giderken” adlı şiiridir.
- Milli edebiyat anlayışının gelişmesinde ve fikirlerin olgunlaşmasında o zamanki Türk derneklerinin büyük rolü olmuştur. Türk Derneği ve Türk Yurdu bu derneklerin en ünlüleridir.
- Bu dönemin yayın organı ilk önceleri Hüsün ve Şiir adıyla çıkmakta olan sonra Ali Canip tarafından adı Genç Kalemler olarak değiştirilen dergidir.
Milli Edebiyat Dönemi Şiiri ve Dil Anlayışı
“Dil” açısından büyük gelişmelerin yaşandığı bir dönem olan Milli edebiyat döneminde, dil görüşleri 1911 yılında Selanik’te çıkan Genç Kalemler dergisindeki Ömer Seyfettin’in kaleme aldığı “Yeni Lisan” makalesinde ifade edilmiştir. Makale imzasız bir şekilde ve sadece altında bir soru işareti konularak yayımlanmıştır. Ömer Seyfettin kendi yazdığı bu yazıya tüm topluluğun dil anlayışı olduğunu anlatmak için adını yazmamıştır. Yeni Lisan makalesine göre Milli edebiyatın dil görüşleri şu şekildedir;
- Milli gelişmenin temelinde milli bir dil vardır.
- Konuşma dili ile yazı dili birleştirilmelidir.
- Yabancı dillerden gelen gramer kurallarına dilimizde yer verilmemeli, sadece Türkçe dil bilgisi kuralları uygulanmalıdır.
- Arapça ve Farsça dil bilgisi kuralları ve tamlamalar kullanılmamalıdır.
- Konuşma diline girmiş, halkın konuştuğu yabancı kelimeler artık halkın sayılmalı ve dilimizden atılmalıdır.
- Eş anlamlı sözcüklerden Türkçe olanlar tercih edilmelidir.
- Arapça ve Farsça sözcükler Türkçede söylendiği gibi yazılmalıdır.
- Konuşma dilinde İstanbul ağzı esas alınmalıdır